26.12.2011

Sevgili Noel Baba

Yeni yıla girerken dileklerimi yazmak ya da liste hazırlamak pek huyum değildir ama bu sene Noel babaya pek bi mektup yazasım geldi.

Sevgili Noel Baba,

biliyorum bu aralar çok meşgulsündür.Eee tabi kolay değil seninde işin,şimdi gel de milyarlarca insanın isteklerini dileklerini yerine getir.Bi yandan geyiklerinle uğraş,bi yandan hediye dağıt,bi yandan dilek gerçekleştir.Şimdi düşününce senin işin bizden daha zor aslında.Hatta biraz daha düşünüp haline acıyıp bu sene de sen dile benden bir şeyler demekten korkuyorum.Neyse fazla uzatmadan ben sadede geleyim.Sevabına benim aşağıda sıralamış olduğum dileklerime de göz atarsan pek mutlu olurum.

1-Eşim başta olmak üzere tüm ailem sağlıklı ve yanımda olsun ki onlarla mutlu huzurlu bir yıl geçireyim.
2-Her akşam eve geldiğimde buzdolabında tıka basa zeytinyağlılar ve sarma ağırlıklı olmak üzere yenmeye hazır yemekler bulayım.
3-Sayısal bana çıkana kadar devretsin.
4-Okan Bayülgen program sayısını haftada yediye çıkarsın.
5-Yılbaşı büyük ikramiyesi de bana çıksın.(Çıkması için önce bilet almam gerektiğini biliyorum merak etme)
6-Yeni işimiz açısından çoook başarılı bir yıl olsun.İşten başımı kaşıyacak zamanım olmasın.Hatta o kadar olmasın ki sadece başımı kaşıtmak için birini alayım işe.
7-Sırf apartmanda  sorun çıkarmak için apartman bahçesine sigara izmariti atıp,son günlerde bununla da yetinmeyip mandalin kabukları atmaya başlayan,hiç bir komşusunun konuşmadığı yarı menepoz yarı ruh hastası yarı çemkirik komşumuz(kızıl cadı)mümkünse elimde kalmadan kuzey kutbuna taşınsın.
8-Şu aralar aklımda çok fazla dönen henüz kimseyle paylaşmadığım planımı hayata geçireyim :)
9-Feriha Emir'iyle,Sülüman Hürrem'iyle,Mine Sinan'ıyla mutlu mesut yaşasın gitsin,bizi daha fazla oyalamasın.Hayır yani oyalayacaksa o zaman Mehmet Günsür artık diziye girsin.
10-Blog takipçilerim '' sizde artık çok oluyosunuz'' diyebileceğim kadar çok olsunlar.
11-Biscolata reklamları seriye bağlansın ve aynı hız devam etsin.
12-Saba Tümer akşam programına geri dönsün,dönmeyecekse evine dönsün.Onu bu durumda görmek beni üzüyor.
13-Erol Köse de doktorluk günlerine geri dönsün.Hoş orada da rahat durmaz ortalığı karıştırır ama!İnsanların sağlığı açısından bu dileğimden emin olamadım.En kötü ihtimalle kuzey kutbuna taşınacak komşuma gitsin komşu olsun.Orada birbirlerini yesinler.
14-Eda'cım da hep yanımda olsun.
15-Yeryüzündeki ortalığı karıştıran,fesat,kıskanç,kötü kalpli,kendi çıkarları doğrultusunda herkesi harcamaya hazır olan insanlar buharlaşıp yok olup gitsin.
16-O kadar çok güleyim ki somurtmayı unutayım.Malum kaşları  çatmaktan iki kaşımın arasındaki çizgiler belirginleşmeye başladı.
17-Leyleği havada görmesem bile bu yıl çok gezeyim.
18-Çok yorgun olduğum günlerde uykuya dalmadan önce makyajımı temizleme gücüm olsun.
19-Yarıda kalan sigarayı bırakma maceramı bu sene sonlandırabileyim.
20-Veeee bu yıl Funda yılı olsun.
21-Sayısal bana çıksın demiş miydim?

Liste gözünü korkutmasın lütfen,hepsi gayet sıradan ve gerçekleştirebileceğin dilekler.Okan'la da görüşürsün,bi bakarsın tepkisine.Haftada yedi güne çok carlarsa varsın beş günle devam etsin.Çok mühim değil yani.Adama da yazık.Çok insafsızlık etmiş olabilirim.

Neyse hadi bakalım Noel Babacık sana kolay gelsin.
 


23.12.2011

Tommy Hilfiger'dan Yılbaşına Özel Koleksiyon: Preppy Holidays



Tommy Hilfiger yılbaşına özel, sınırlı sayıda üretilmiş bir koleksiyon hazırlamış.Preppy Holiday koleksiyonu yılbaşı hediye alternatifleriniz arasında olabilir.

 Preppy Holidays Cardigan-399 TL

Preppy Holidays Girls Dress 269 TL


 Preppy Holidays Girls-299 TL Blazer


 Preppy Holidays Morgan 179 TL



 Preppy Holidays Pullover 359 TL

 Preppy Holidays PJ Set 269 TL

 Preppy Holidays Robe-349 TL




13.12.2011

Akşam Eve Geldiğinizde...

Akşam işten eşinizle aynı anda geldiyseniz,karnınız feci derecede açsa ve midenizdeki minik canavarlar gurul gurul diye bağırmaya başladıysa,o gün için yeni yemek yapmadıysanız ve dolabı açıp ne var ne yok diye bir yoklama aldığınızda bir gün önceden gördüğünüz yemekler akşamı kurtarmaya yetiyor ve içinizden oleeeeyyy diye geçiriyorsanız,bütün bunlar olurken eşiniz elinde fotoğraf makinası çat pat diye durmaksızın günün yorgunluğu yüzünden kaymış tipinizi çekiyorsa ortaya işte bu görüntüler çıkıyor.

Stil Direktöründen 4 Kişiye Özel Tasarım Ayakkabı

Yeni yıla yaklaştığımız şu günlerde sevgili Eda tam dört kişiye Studio Rain tasarımı aşağıdaki son derece şık ve sevimli  ayakkabılardan hediye ediyor.%100 deriden üretilen ve tabanlarında kösele kullanılan bu ayakkabılar, tek tek elde üretiliyormuş.Satış fiyatlarınında 229 TL - 399 TL arasında olduğunu düşünürsek, bu fırsatı kaçırmayın ve çekilişe mutlaka katılın derim ben .Nasıl katılacağınıza dair ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz buraya tık tık

7.12.2011

Bu Gece Barda ,La La La La Laaaaaa!


Yağmurlu,kasvetli,kapalı ve soğuk bir günden herkese merhaba...
Bugün çarşamba ve ben hafta sonu fotoğraflarımı daha yeni paylaşabiliyorum sizlerle.
Cumartesi günü eşimin stüdyosuna ufak bir ziyarette bulunup (gitmişken fotoğraf çekilmemek olmazdı)sonrasında Alsancak'ta geçtiğimiz aylarda açılan 13 adlı barda  bizim deli ekiple buluştuk.


Mekandaki müzik sesinin yüksek olmasına rağmen cır cır cır konuşmaktan geri kalmadım yine.Sanırım bu yüzden eve geldiğimizde sesim çıkmıyordu.Neyse çorbacıda kendimize gelerek, geceyi sonlandırdık.





Bot kardeşliği fotomuz.(Botlarımızı 1V1Y deki Hotiç kampanyasından Edacımla birlikte almıştık)


Aaaa bu arada bir çılgınlık yapıp 2 senedir uzatmakta ısrar ettiğim saçlarımı kestirdim :)



2.12.2011

Bugün Sadece Benim!

Bitirmek üzere olduğumuz bu haftaya güzel başladığım  için gayet güzel geçti.Güzel başlamak kısmını biraz detaylandırayım isterseniz.
Pazartesi günleri malum sendrom günüdür.İşte bende bu sendrom mendrom olaylarını silip atmak için akşamına çıktım güzel bir şarap aldım.Eve gelip yine şarabın güzelliğine uygun güzel bir yemek yaptım.Bir de mum ışıklı güzel bir masa hazırladım.Sonuç olarak eşim eve geldiğinde yüzündeki şaşkınlığı ve mutlulugu görmek haftaya iyi başlamama sebep oldu.(Bir an için aklında bugün özel bir gündü de ben mi unuttum acaba diye bir soru işareti oluştuğuna eminim.)E dedikleri de doğruymuş aslında haftaya iyi başlarsan iyi geçermiş.
İşle ilgili koşuşturmalarımız yine devam etti ama herşey yolunda gitti.(Sanırım evrenle sonunda uzlaştık;) )


Çarşamba günü ise eski işimden pek bi sevdiğim iki arkadaşımın doğum günüsüydü.Bizde süpriz baskın yaptık.Arkadaşlardan birinin gitarını getirmesi sonucu hepi pörtdeyimizi canlı canlı söyledik ve kutlaştık.
Yarın bizim deli ekiple yine bir toplaşma planımız var.Bu arada aşağıdaki fotoğraflarda da görünen deli ekibimizi günlüğümü takip ediyorsanız buradan da hatırlarsınız.
Bugünüme gelirsek; bugün sadece benimdi.Güzel bir kahvaltı,ailemle geçirdiğim zaman,en canım arkadaşımla bir öğle yemeği ve birazcıcıkta alışveriş derken günü akşam yaptım.(birazcıcıktaki cıcık ibaresi eşimde günlüğümü takip ettiği için ,alışveriş esnasında harcanan paraya sevimlilik katmak amacıyla kullanılmıştır.
Şimdilik budur...

25.11.2011

Ofis Ararken...

Bu hafta oldukça yorucu ve koşuşturmacalı geçti.Akılda kırk tilki,ama kuyruklar birbirine değmemeli...
Bir kaç haftadır kendimize uygun ofisi bulmaya çalışıyoruz.Tam anlamıyla içimize sinen bir yer bulamadığımız gibi,olabilir dediklerimizde ışık hızıyla tutuluyor.Olmuyorsa bir sebebi vardır mantığıyla ilerleyip,şansı gerektiğinden fazla zorlamamaya inananlardanım ben.

Dün yine emlakçılarla görüştüğümüz ve sokaklarda ofis bakmaktan boynumuzun tutulduğu bir gündü.

Bugün ise günlerdir ilgilenemediğim evimle ilgilenme ve onu toprlama günüm desem de pek inanmayın çünkü şu saate kadar mail trafiğinden dolayı henüz masamdan kalkamadım.
Şimdiden herkese güzel hafta sonları ve başlayacak yeni hafta için de yeni şanslar diliyorum.

Hep söylerim yeni tur yeni şans....

24.11.2011

Evleneceklere. . .

Düğüne gelin ve damat ayrı arabalarda gitse?

22.11.2011

Turkcell Blog Ödüllerinde Adayım

Herkese güzel haftalar,
bildiğiniz gibi bu seneki Turkcell Blog Ödüllerinde kişisel bloglar katgorisinde Funda'nın Günlüğü de aday olmuştur.Oylama başladı.Eğer sitemi beğeniyor ve takip ediyorsanız oylarınızı ve desteğinizi bekliyorum.
Oy vermek için tık tık

21.11.2011

İnternet Sansürü Başladı.

22 Ağustosta ertelenen sansür an itibariyle başlamıştır.Adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya,kafalarına göre,sakin sakin,sinsice ufak adımlarla yasaklıyorlar yaaaa!!!Bazı bloglar kapatılmaya başlandı bile.
Yeniden birlik olma zamanıdır.



19.11.2011

Aymod Ziyareti

Gece uyumadan önce sabah 05:00 te evden çıkacağımı düşünerek ve rahat hazırlanabilmem için alarmı 04:00 e kurup ,hiç uykum olmadığı halde gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Gözlerimi tekrar açıp saatin 04:45 olduğunu gördüğümde yataktan ışıktan çok daha hızlı bir şekilde kalktım.Ne yapacağımı şaşırdım çünkü hava alanına ulaşımın daha rahat ve hızlı olabilmesi için metroyla gitmeye karar vermiştik.Uçağımız 07:10 da olduğu için en geç 05:15 metrosuna binmemiz gerekiyordu.Evden dışarı çıkmak için hazırlanma konusunda oldukça hızlıyımdır ama geçtiğimiz çarşamba sabahı hayatımın rekorunu kırdım sanırım.5 dakika içinde giyinip makyaj için kendimi banyoya attım.Bir yandan makyaj,bir yandan saç düzleştirme operasyonu ve bir yandan çantamı hazırlama uğraşlarım derken saat tam 05:00 te evden çıkmak üzere hazır ve nazırdım.

İstanbul'a gidene kadar kahvaltı yapamadığım ve ayıltıcı sabah kahvemi içemediğim için yarı uyur vaziyette,tek gözüm açık şekilde dolaştım saat 10:00 a kadar.Sonrasında Aymod'un (7.Uluslararası Ayakkabı ve Moda Fuarı)kapılarının açılmasıyla yoğun ve yorucu tempomuz başladı.

Ne alaka,ne işin var o fuarda diyenlere kısa bir açıklama geçmek isterim.Yakın bir arkadaşım(eski mesai arkadaşım)la birlikte ortak projemizi hayata geçirmeye karar verip yaklaşık iki ay önce çalışmalara başladık.En güzel,en şık,en eğlenceli ve numara sınırı olmayan ayakkabıları bir arada görebileceğiniz ve onlarla aşk yaşayabileceğiniz yepyeni bir site için yoğun bir tempoyla koşuşturmaktayız.
Neyse görüşmelerdi,model belirlemelerdi,yemek ve kahve molalarıydı derken gün akşam oldu.Biz yine hava alanının yolunu tutaraktan ve kendimizi uçağa ataraktan son olarak yol boyunca uyuklayaraktan İzmir'imize döndük.

Arabamıza binip,evimizin yolunu tutarken bir gün içinde milyonlarca ayakkabıyla ve modelle haşır neşir olmanın verdiği hazla yine uyku moduna girip,çitlerin üzerinden atlayan ayakkabılarla tatlı bir uykuya daldım.

12.11.2011

Hastane Koridorları

Herkese Merhaba,

bir kaç gündür malesef yeni post ekleyecek zamanım olmadı.Bayramın son günü babamın rahatsızlanmasıyla kendimi hastanenin acil servisinde buldum ve o gün bugündür refakatçi olarak babamın yanında geçiyor zamanım.Şu an ilk güne göre çok daha iyi ama hala görmek istediğim kadar iyi değil.Yürümeye ve yemek yemeye başladığında bir de eve çıkardığımızda sanırım bende blogumla ilgilenebilecek gücü ve morali bulabileceğim kendimde.Çünkü hayatta en değer verdiğiniz kişileri o halde gördüğünüzde ister istemez insanın yaşam enerjisi çekiliyor ve canım hiç birşey istemiyor.Şu anda beni tek teselli eden durum ise tüm tetkiklerinin iyi çıkması.

Şimdilik annemi teselli etmek üzere blogumdan ayrılıp,hepinize iyi ve sağlıklı haftalar diliyorum.

2.11.2011

Yaşasın Renkli Mutfaklar

Mutfakta geçirdiğiniz zamanları renkli ve eğlenceli anlara çevirmek için Tantitoni'nin ürünlerine bir göz atın derim.İşlevsellikleri kadar bence tasarımlarıda harika.Ben buna yaşasın renkli mutfaklar derim.
Ayrıca 1-30 Kasım tarihleri arasında Tantitoni'den tek seferde 3 ürünalana toplam tutarda %33 indirim yapılıyormuş.Benden söylemesi...









24.10.2011

Farkında mıyız?

Felaketler malesef peşimizi bırakmadı.
Geçen hafta verdiğimiz şehitlerimizin üzüntüsü dinmeden yeni bir felaket haberi aldık.Aslında söyleyecek çok  bir şey yok,sadece aklıma takılanlar var.Bir çok blogger arkadaşım nerelere yardım yapılabileceğinden,ihtiyaç listelerinden bahsetmişler.Televizyon kanalları da dünden beri sıklıkla duyuruyor.Dolayısıyla aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak istemiyorum.



Şimdi bir haftada iki felaket yaşadık ya bu sırada acaba neler oldu şöyle bir bakalım;

Deniz Feneri sanıkları sessiz,sedasız salıverildi.Doğru dürüst fark edemedik ,çünkü şehitlerimizin üzüntüsünü yaşıyorduk.

Yanlı gazetelerden biri ortalığı karıştırmak,insanları birbirine düşürmek için akıl almaz manşetler attı.Doğru dürüst fark edemedik,çünkü şehitlerimize üzülüyorduk.

Bu kadar felaketin arasında kovalayan varmış gibi,hazır gündemi meşgul eden üzüntülerde varken,insanlar Van'a yardım etmek için kendini paralarken Anayasa aceleyle değiştirilmeye çalışılıyor.Doğru dürüst fark edemiyoruz,çünkü Van'daki depremin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Ve kimbilir fark edemediğimiz daha neler oluyor?


Özge çok güzel bir yazı yazmış.Buradan okuyabilirsiniz.


Hepimizin Başı Sağ Olsun...

15.10.2011

Fotoğrafa İlginiz Varsa Buyrun Takibe

Herkese Merhaba,
kaç gündür malesef yazma fırsatım olmadı.Hastalıktı,iş güçtü derken neredeyse bir hafta geçmiş. Ama artık iyileştim ve döndüm.Son güzel havaları kaçırmamak için bugün biraz dışarıya çıktım,malum yarın soğuk havalar başlıyor.Hoş ben hava tahminlerinin yalancısıyım.

Aaaa bi saniye, ben bırakayım şimdi bu hava muhabbetlerini de, asıl benim size bir haberim var.Biliyorsunuz ya da bilmiyorsunuz , benim bi bi bi bitanecik eşim reklam fotoğrafçısı.Dolayısıyla mesleğiyle ilgili bilgi birikimini,tecrübelerini,deneyimlerini paylaşmak üzere bir blog açtı.Evet artık o da bir blogger.Bu işe ilginiz varsa takip etmenizi tavsiye ederim.Bloguna buradan ulaşabilirsiniz.
Şimdi benim akşamki yemek daveti için biraz hazırlanmam gerekiyor.Herkese pek bi tatlı hafta sonu diliyorum.
Yeni hafta da görüşmek üzere

10.10.2011

Yağmurlu Havada İyi Gidecek bir Parça



                                          Bir fincan kahve eşliğinde dinlenmesi tavsiye edilir.

Sendromsuz Pazartesiler Herkese

Herkese güzel haftalar öncelikle.
Ben hala aynıyım,hala hastayım ve hala sesim boru gibi.Normalde yatarak bir kaç günde atlatabileceğim hastalık sürecini,dinlenmediğim,ev işleri ve dışarıda arkadaşlarımla buluşarak geçirdiğim için atlatamamış durumdayım.
Cumartesimi canım arkadaşım Eda'yla gülerek,eğlenerek,bol bol çene yaparak(ee biraz da dedikodu,çok az ama :)),bir de yağmurda ıslanarak geçirdik.

Pazar günü tipik miskinlik ve tembellik faaliyetleri içinde film izleyerek geçti.
Bugün ise ,dün gece yatmadan önce aldığım ilaçlar sayesinde güne yarısından başladım.Saat 12:00 civarında yağmurun sesiyle uyandım ve balkonda  yağmur şakırtıları eşliğinde güzel bir kahve içip,yeni postlarınızı okumaya başladım.Bende durum budur.Aaa bir de Swatch beni müthiş bir hayal kırıklığına uğrattı,ondan da bir sonraki postumda bahsedeceğim.

Herkese sendromsuz pazartesiler.

7.10.2011

Haa-haaa-haaa-hapşuuuuuuuuu!

İki gündür evimizin içinde haaaaaappppşuuuu sesleri duyuluyor.Çok sev diyen olmuyor ama sağolsun eşim çok yaşa demeden de duramıyor.:) Evet,tahmin ettiğiniz üzere hastayım efenim.Kendime gayet dikkat ederken ne oldu ,nasıl oldu anlamadım.Boğaz yanmasıyla hızlı bir başlangıç yaptı ve ertesi günü beni sağlam yatırdı.Dün mesaimi sabahtan akşama kadar koltukta yatarak, uyuyarak ve ara ara televizyona bakarak tamamladım.Benim bitanecik sevgilim de işlerini erteleyip,dün bana o kadar güzel baktı ki bugün biraz daha toparlandım.Ama hala halsizliğim ve baş ağrım devam etiğinden dolayı biraz daha yatıp dinlenmem gerekiyor.İyileşip,döneceğim.Bir yere kaybolmayın.
Sevgiler

5.10.2011

Miko Gecesi

Dün burada da belirttiğim gibi gün içinde pek keyifli değildim.Ama buna rağmen çamaşırları asıp,zeytinyağlı pırasamı da yaptım :)Akşamında yakın dostlarla plansız programsız gelişen bir Miko gecesi ile keyfim yerine geliverdi.Miko bu tür buluşmalarda ve toplaşmalarda tercih ettiğimiz Alsancak'ın  nadide olmakla birlikte  artık yıllanmış mekanlarındandır.Ortamı iyidir,nezihtir ve serviste süperdir.Dolayısıyla hep aynı yeri tercih ettiğimizden dolayı buluşmalarımıza da Miko gecesi derim ben.

Neyse saat 21:00 itibariyle başlayan muhabbetimiz yaklaşık 01:00 e kadar devam etmekle birlikte,çok konuşmaktan olsa gerek müthiş bir çene ağrısıyla eve döndüm.Sanırım bir tek yemek yerken sustum.Onda da hhmmm,yaaa,aaa tepkileriyle bir şekilde muhabbete katılmayı ihmal etmedim.
Aslında bu keyifli akşamı Tunuslu fakat Almanya da yaşayan ve tatil için İzmire gelen arkadaşımız Najla sayesinde yaşadık.O olmasa herhalde biz bir altı ay daha toparlanıp bir araya gelemezdik.