15.06.2009

İmdaaaaatttt!

Selaaaaamss
Günlerdir internet bağlantım yoktu, bugün çok şükür kavuştum.Ne zormuş,dünyadan bi haber gibi hissettim kendimi şu bir kaç gündür.Sanki sevgili anneciğim beni notebook um ve modemimle doğurmuş.Şimdi ne diyo bu kız abuk subuk diyeceksiniz.Siz bunu söylemeden ben konuya şöyle bir açıklık getireyim;
Efendim malum büyük gün yaklaşıyor.3 Temmuzda saadetimizi bir imza ile pekiştirip mutlu mesut pembe panjurlu evimizde yaşamaya başlıyacağız.Eee hal böyle olunca yeni evimizi temizleme,yerleştirme ve düzenlemenin yanında bir de daha önceden kullandığım telefon ve adsl hattımın nakil işlemlerini halletmem gerekliydi.Nakil işlemine başvurduğum anda telefonumu ve adsl imi bir kestiler kesiş o kesiş.Sağolsun mevcut hizmet sağlayıcımız kesme konusunda çok hızlı...(Keşke bağlantı konusunda da bu kadar hızlı olsaydı)
Bir kaç gündür sevgili günlüğüme yazamayışım bundandı.Neyse ki asıl önemli sorunumuz halloldu.Geriye sadece gelinliğimin tamamlanması,sevgilimin damatlığını almamız,evin temizlenmesi ve yerleştirilmesi,nikah şekerlerinin sipariş edilmesi,davetiye dağıtımının tamamlanması,sipariş verdiğimiz dolaplarımızın montajı vs vs gibi çok ufak ve kolay ayrıntılar kaldı.(İzninizle çok yoğun çalışan ve herşeyi hallederiz modunda gayet relax olan bitanecik sevgilime gönderme yapmak istedim.
Benim anlatacaklarım bitmez ama şimdilik yazacak zaman yok malesef.
En kısa süre de görüşmek üzere :)
Çooook mutlu kalın
Perdeleri yazmışmıydım ;)
Aaaaa bir de ''Aşkımcım,ne kadar hallederiz modunda olup benim bütün cinlerimi tepemde toplasan bile ben yine de seni çoook seviyorum'' :)))

7.06.2009

Bir çekim günlüğü

Ve döndüüüüüm!
Gelir gelmez ayağımın tozuyla hatta converse lerimin çamuruyla yazmak istedim :) (ne diyor bu demeyin birazdan bu konuya da geleceğim) Daha önceden de yazmış olduğum gibi cuma günü, Akgül Gömleğin 2009 yaz katalog çekimleri için 9 kişilik bir ekiple Ayvalık yollarına düştük.
Pozitif Stüdyo fotoğrafçıları Orçun,Etkin asistanları Uğur ve Selçuk'un gerçekleştirdiği,modelliğini Burak Gacemer'in yaptığı çekimler yorucu olduğu kadar feciii şekilde de eğlenceli geçti.Pozitif Stüdyo'nun profesyonel ,Burak Gacemer'in de motivasyonu tam bir şekilde çalışması ortaya harika sonuçlar çıkardı.(bu harika sonuçları malesef önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşabileceğim,çünkü belli bir süre fotoğrafların hazırlanma aşaması olacak).
Aaaa bu arada Akgül Gömleğin birbirinden güzel modellerininde hakkını yememek gerek.
Çekimlere yolllarda başlandı,Ayvalığın ve Cunda'nın en güzel yerlerinde devam edildi.Bende bu arada bol bol Cunda havası çektim içime :)
İlk durak noktası olan çekimlerin başladığı yerde ben dakika 1 gol 1 çamura saplandım.(Şimdi bu cümlenin üzerine yanıma yedek ayakkabı almadığımıda yazsam mı die tereddüt ediyorum ve kendimi şiddetle kınıyorum)
Neyse...Sonuç itibariyle çok yorulduk,çok dinlendik,çok güldük,çok eğlendik,bol bol dondurma yedik,bol bol kedi kovaladık,bol bol yandık(öyle yandık derken güneşlendik bronzlaştık sanmayın sakın ,çekim yanığı siz tahmin edin artık ),modelimize gösterilen yoğun ilgiden programın aksamaması için bol bol kaçtık,hatta olmadı üzerine yabancıdır kendisi ne söylediğinizi anlamaz tarzında abidik gubidik hikayeler uydurduk.Bi Burak Pitt oldu,bi Brad Titt,bi William Klein :)Bu arada bol bol günaydın dedik,bol bol yaprak sarması yedik.(Ayşe ve Mine'ye tekrar çok teşekkürler o güzel sarmalar ve börekler sayesinde bize 5 kilo aldırıp gönderdikleri için)
En kötü kısmı İzmir'e yani cennetten beton yığınının arasında döndükten sonraki kendimize gelme süresiydi.(İzmir'im de ayrı bir cennettir ama sonuçta şehir hayatı;))
Şimdilik orjinalleri hazır olana kadar sizi bu bir sürü fotoğrafla başbaşa bırakıyorum.
Herkese iyi haftalar...

4.06.2009

Bir garip yolcuyum,Ayvalık yolunda...

Merhabalar,
yarın ki postumu bu akşamdan yazayım dedim.Çünkü yarın bir gömlek firmasının katalog çekimleri için Ayvalık'a gitmek durumundayım.Gidişim sessiz ve bir kaç satırlık oluyor ama dönüşüm 2 günlük Ayvalık maceramla ve backstage fotoğraflarımla muhteşem olacak.
Mutlu olun,mutlu bir haftasonu geçirin ve mutlu kalın :)

Bakalım 2009-2010 kış tredleri neler-MİŞ?

Şimdi 2009-10 kışında bizi hangi modeller,renkler ve desenler bekliyormuş bir bakalım;
  • Ufacık tefecik içi dolu turşucuk yeleklerimiz önümüzde kışta giyilmeye devam edecek-miş.
  • Elbise ve manto iklisi pek bi revaçtay-mış.(elbiseler tek omuz-muş.)
  • Etek ve pantolonlar ya çok geniş ya da çok dar-mış.
  • Kareli desenler ön planday-mış.
  • Beyaz gömleklerimiz her zamanki gibi liderliğini koruyor-muş.
  • Oversize manto altına jean pek bi moday-mış.
  • Ayakta renkli tozluklar kullanılmaya devam ediyor-muş.
  • Versace her ne kadar Fall-Winter 2009-10 defilesinde mavi,fuşya,turkuaz ve kırmızı gibi canlı renklerini ön plana çıkarsada koyu renkler,metalik renkler ,siyahın her tonu ve turuncu tonuna yakın kırmızılar pek bi revaçtay-mış.
Bütün mışlar,muşlar bir yana siz kendinizi nasıl güzel ve mutlu hissediyorsanız öyle giyinin.
Mutlu günleeeeer...

3.06.2009

Sence bu yazıyla seni gaza getirebilirmiyim Hesionka?

Sevgili Hesionka, sen hazır İzmir'i sormuşken bu güzel şehirde yaşayan biri olarak Pazar günü Hürriyet gazetesinde yayınlanan Yılmaz Özdil'in İzmir'i tam anlamıyla anlatan bu güzel yazısıyla seni gaza getirmek istedim :)) Türkiye'nin en çok konuşulan ve konuşturan ili neresi diye bir araştırma yapsalar İzmir açık ara önde çıkar. İzmirli olsun olmasın herkes, kızını, yazını, zeybek havasını, kumrusunu, çiğdemini, Kemeraltı'nı, Kordonboyu'nu, Levanten ailelerini, gávur olup olmadığını, 35,5'unu, körfez kokusunu konuşur durur. Bugüne kadar hakkında çok yazı yazıldı. Ama son noktayı bundan yaklaşık iki ay önce yazdığı yazıyla Yılmaz Özdil koydu.Öyle bir yazıydı ki, İzmirli olmanın bütün kodlarını ayan beyan ortaya dökmüştü. Özdil'in yazısı hálá gündemde. İzmirli olup da okumayan yok. Herkes internet üzerinden birbirine gönderiyor ve yazıdaki kodları tartışıyor. Buradan yola çıktık, geniş çaplı bir araştırma yaptık. İzmir'in ileri gelen isimlerine İzmirli olmanın onlar için ne anlama geldiğini sorduk. İzmirliliğin şifresini çözdük. HER ŞEY BU YAZIYLA BAŞLADI İZMİR

Türkiye'den sıkıldığım zaman İzmir'e giderim ben. Simite gevrek deriz biz... Çekirdeğe çiğdem. Kordon elektrik aleti değildir. Kumru da kuş değildir bizim için... Yengen'i yeriz. Sen sigorta dersin... Biz asfalya deriz. Uzatmayız... Gidiyom geliyom deriz.Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır, nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin... Gönül Yazar'ız, Sezen Aksu'yuz; bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina'yız... Sensin Varoş! Biz tenekeli mahallede bile el ele gezeriz. Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök'ün kırdığı cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir'de. Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi'ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı'da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu'ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20'de tiyatro başlıyor... 20.30'da geliriz... Sanatçılar da İzmirliyse, tiyatro zaten 21'de filan başlar... 35'imiz var. 35 buçuğumuz da var. Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.

Yılmaz Özdil (31 Mayıs 2009 tarihli Hürrriyet Gaztesinden alıntıdır.) İşte İzmir ve İzmir'li olmak budur.Türkiye'nin her ili mutlaka ayrı ayrı güzelliktedir.Ama İzmir çok başkadır. Evet Sevgili Hesionka ! Şimdi ne diosun? :))

1.06.2009

Tavsiye ederim...

Herkese öncelikle iyi haftalar diliyorum.Umarım güzel, dolu dolu bir haftasonu geçirmişsinizdir.
Bugün çok severek okuduğum bir kaç kitaptan bahsetmek istiyorum.
İlki Ike Aykut Oğut'un Evrenden torpilim var isimli kitabı...Kesintisiz bir şekilde bir kaç saat içinde okuyup bitirdiğim ender kitaplardan biri.İsminden de tahmin ettiğiniz gibi son zamanlar da yoğun ilgi gösterilen kişisel gelişim kitaplarından biri.Ama sakın Yüzde yüz düşünce gücü veya The Secret gibi kitaplardan sanmayın.Evet özünde anlatılmak istnen aynı belki ama Aykut Oğut'un o kadar net ve eğlenceli bir anlatımı var ki eminim sıkılmadan okuyacaksınız.Ayrıca kitapta hayat hikayesini detaylı bir şekilde anlatıp kendisinden örnekler veriyor.Bu durumda şöyle yapmalısınız ya da bunu sakın yapmayın tarzında akıl fikir vermiyor.Hatta bu tarz cümleler kuranlara da şiddetle karşı.Belki hayatını anlatarak kendi hayatlarımızdan pay çıkarmamızı istiyor belki bir şekilde bize yol gösteriyor,belki de ben bunların üstesinden geldiysem siz niye gelemeyecekmişsiniz ki diyor bilemiyorum.ama bildiğim bir şey varsa o da bu kitabı gerçekten severek okuyacağınızı düşünüyorum ve ısrarla tavsiye ediyorum.
Diğer kitaplar ise Neslihan Özyükseler'in yazdığı Alışverişe kahve molası ve bu kitabı bitirdikten sonra büyük bir keyifle devam etmek isteyeceğiniz yine aynı yazarın Alışverişe aşk molası isimli kitapları...
Şöyle diyor Neslihan Özyükseler; ''Alışveriş biraz aşk hayatı gibidir aslında,mantık sadece markette ve pazarda olur.Bir de bütçene hiç bir şekilde uymadığında''
Başarılı,çekici ve dışarıdan bakıldığında parıltılı yaşam süren üç genç kadının hayatını çok keyifli bir dille anlatmış.Aşk ve alışverişe dair keyifli bir öykü olan Alışverişe kahve molasıyla başlayıp,devamı niteliğindeki alışverişe aşk molasını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Mutlu bir gün geçirmeniz dileğiyle....